3.4.07

tepedeki çimenlikten seyreylemek şu alemi...


n.sıl ama? severiz değil mi bu şarkıyı? ooohhh, şöyle bağıra bağıra, hem de tam öyle bir yerde söylesek bu sözleri...

ama hayatı terk edercesine değil, bu hayattan nefret edercesine değil. özellikle çirkinliklerin içinde bir avuç güzelliğe ayak basarken onu sahiplenircesine söylemek lazım bunları, çirkinliklere inat!

sonuçta hayat başlarken şartları sen koymadın... seni hep korkuttular... okyanuslar bilinmez, ürkütebilir seni... uzat elini... aç güzelim saçını yağmur ıslatsın, süzülsün damlalar tellerinden. biliyorum seni saran o çemberi... biliyorum özgürlük emek ister...

1 yorum:

s. dedi ki...

Özgürlük, cesaret de istemez mi? Çoğunluğun içinde "tek" kalmayı göze alabilmek değilmidir biraz da...herkes gibi değil, herkese göre değil, ama farklı olmak, farklı kalmak değil midir? Seninle onlar arasında kalan boşlukların genişlemesi, büyümesi zamanla... Onların kendi yüreklerindekini sende görmeleri "hedef" olmayı da getirmez mi yanında? Ve aslında "özgürlük" hayatı geçip gitmeyi gerektirmez mi kimseyi duymadan