
Bir sağa bir sola, kollar bir aşağı bir yukarı... N. sağdakine n. soldakine, ortadaki yol pek bir sevimsiz görünse de... Sisten görünmemekte zaten yolun nereye gittiği. Bir yerlerde yazılı ama eğilip bakılmıyor veya uzanılarak, çünkü her şey denge işi. Eğil ama kendini salıverme, uzan ama zıplama. Dengeler, sınırlar...
İnsanın gözünün önüne hep ip cambazı gelir denge denince. İpinden düz zemine indiğinde mutludur kendisi ama o ana kadarki süreç gergin ve kısmen ürperticidir. Peki ya yaşamı boyunca o ipte olsaydı? Bir ipte sevgili olmak, anne olmak, baba olmak, evlat olmak... Aşık olmak, dost olmak, arkadaş olmak... Ayrı kişiler aynı kişide. Tüm bu sıfatlar bir kişide. Cambaz hepsini aynı anda nasıl taşır herkes için aynı kişi olarak kalarak? Diğer yandan hepsine nasıl bu sıfattaki kişi olur hem birini hem diğerini olmak isterken?
1 yorum:
Denge...Yüklendikleriyle birlikte mümkünleşmiyor mu zaten? Birini bıraksa, birinden vazgeçse dengesi şaşmıyacak mı cambazın? Hayat çok da ipin dışında kaldığımız bir zaman dilimi değil gibi sanki.Hep bir ayakta kalma savaşı yok mu? Bu savaş denge savaşı mı, uyum savaşı mı? Evet, kime ne kadar ayak uydurabileceğiz, kime ne kadar "BEN" olabileceğiz? Anne olsak, kadın olamayacakmıyız? Eş olsak, dost kalamayacakmıyız? Çocukluğumuzu hep geride mi bırakacağız hiç istemeden? Asıl ihtiyaç duyduğumuz şey sığınmak iken, yüklenilmek iken, cambaz olarak kalıp hep taşımak zorunda mı olacağız...
Yorum Gönder